YORUM
Orhan
ÜRGENÇ
OYUN
DÜRÜST OYNANDI
Tarım
Bakanı Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp göreve
geldiği günden beri bulunduğu her ortamda, her
toplantıda “ben köylünün bakanıyım” diye
üstüne basa basa söylerken, televizyon
programlarında yaptığı açık oturumlarda ise
çevreden bakan ”çiftçi gibi konuşuyor” eleştirileri
geliyor.
Bakan Gökalp,
çiftçiyle aynı sıkıntıları ve ortamı paylaştığı
için konuşmalarında da çiftçi gibi konuşuyor,
onlar gibi davranıyor. Yani kısacası kendini köylü
gibi hissediyor.
1974 yılından
beri çiftçilerin problemlerini, isteklerini,
siyasetçilere, hükümetlere taşırım. Tarım
Bakanları içinde bize bu kadar yakın, Türkiye’de
tarımın problemlerini üretici ile birlikte çözmeye
yönelen, yani sorunu sorunun sahibi ile görüşüp
çözmeye çalışan bir tarım bakanı olarak
Prof. Dr. Hüsnü Yusuf Gökalp’i gösterebilirim.
Bu
arada daha önce Tarım Bakanlığı yapmış olan
Eskişehir Milletvekili Mahmut Erdir’i de
anmadan geçemeyeceğim. Şu an kendisi Türkiye Büyük
Millet Meclisi Tarım Komisyonu Başkanıdır.
Kendisi gerek daha önceki gerekse şimdiki görevinde
üretici ile uyum içindedir. Yine bir eski Tarım
Bakanımız Sivas Milletvekili Musa Demirci çiftçilere
bir şeyler verebilmek için hükümette bayağı
mücadele vermiş, bu mücahitliğine bugün
muhalefet de devam etmektedir.
Özellikle
1980 den sonra çiftçi aleyhine Ankara’da gelişmeye
başlayan lobilerin hükümetleri ve bürokratların
tutumlarının hat safhaya geldiği bir zamanda böyle
bir Tarım Bakanına sahip olmamız bir şans, ona
arka çıkmamız biz çiftçiler açısından çok
önemli. Sayın Gökalp ile kendi makamında yaptığımız
her görüşmemizde hemen ilgili genel müdürleri
çağırıp onları yanımıza getirtip çiftçilerin
isteklerini, problemlerini dinletiyor onları
direk olarak bizim tarafımızdan
bilgilendirmemizi sağlıyor. Konuyu hep beraber
konuşma bir neticeye bağlama olanağı doğuyor.
Tarım
Bakanının üzerinde çok büyük çok yönlü
baskı var. Bu baskıların temelinde direkt çiftçiyi
sömürenlerin yanında Sübvansiyon adı altında
üreticiye gidiyor gibi gözüken aslında başkalarının
hortumladığı maddi çıkarlar var. İşte Bakanımızın
en büyük mücadelesi burada. Bunları her görüşmemizde
çok açık ve net söylüyor. Netice aldığı
konuların başında gübre ve hasat zamanı dışarıdan
ürün girmesini durdurması. Dışarıdan tarım
ürünleri çiftçinin hasat zamanı hasat
sevincini üzüntüye dönüştüren gübre atımı
zamanlarında gübre fiyatlarının dünya
fiyatlarından 2 kat pahalıya satılmasına göz
yuman “Ahbap-çavuş” düzenine son verdi.
Üç, beş kişinin çıkarını kollayan bir düzendi.
Bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’ne ürün
girmedi. Devlet faize boğulmadı. Tahıl fiyatları
taban fiyatlarının üstünde satıldı. Serbest
piyasa çalıştırıldı. Ne oldu da bu yıl böyle
oldu? Bunun cevabı çok açık; Oyun dürüst
oynandı.
BU HABERLE İLGİLİ DİĞER
GELİŞMELER
Haber
listemize üye olup tarım sektöründeki haberlere,
geliştirici herkese açık tartışma platfomlarına
katılabilirsiniz.
.
 |
Mail
adresinizi sol aşağıya yazın ve "Listeye
Gir" butonuna tıklayın. |
|
Karşınıza
gelecek sayfadaki formu eksiksiz doldurun. |
|