YORUM
A.
Ekber YILDIRIM
Ayçiçeğinin Üretimi
Değil, İthalatı Teşvik Ediliyor
Bitkisel yağ açığı nedeniyle Türkiye için ayçiçeği üretiminin
çok büyük önemi var. Ancak bu önem yeterince kavranamadığı için
ayçiçeği üretiminin artırılması bir yana uygulanan yanlış politikalar
sonucu üretim her yıl biraz daha geriliyor. Ayçiçeği ve bitkisel
yağ ithalatı ise açıkça teşvik ediliyor.
1980'li yıllarda 1.5 milyon tona ulaşan yağlık ayçiçeği üretimi,
ithalatın teşvik edilmesi sonucu son yıllarda 800 bin tona kadar
geriledi. Görünen o ki, üretimi 800 bin tonda tutmakta artık olanaksız.
Geçen yıla göre ekim alanlarında yüzde 20 düşüş var. Üretici,
ayçiçeği yerine başka ürünlere yöneliyor veya tarlasını boş bırakıyor.
Çünkü üretmemek, üretmekten daha kârlı hale getirildi. Geçen yıl
820 bin ton olan yağlık ayçiçeği üretimi bu yıl 600 bin ton seviyesinde
olması bekleniyor.
Acı bir tablo ile karşı karşıyayız. İçerde üretim can çekişirken
ithalat alabildiğine artıyor. Bir tarafta binlerce dekar arazimiz
boş kalırken, diğer tarafta 2002 rakamları ile 178 milyon dolarlık
yağlı tohum ve 278 milyon dolarlık bitkisel yağ ithal ettik. İthalatımızın
çok önemli bir bölümü komşumuz Bulgaristan ve Ukrayna ile Rusya'dan.
Bu ülkedeki ayçiçeği üreticisine 456 milyon dolar döviz ödedik.
İthalata çok rahat kaynak bulan Türkiye, Trakya, Karadeniz, Ege
ve Marmara'daki binlerce ayçiçeği üreticisinin yaklaşık 30 milyon
dolarlık 2002 ürünü primini dahi ödeme becerisini gösteremedi.
Sadece ayçiçeği üreticisinin değil, pamuk, soya, kanola, zeytinyağı
üreticilerinin 2002 ürünü primleri de ödenmedi. Primlerin ödenmemesi
kaynak yokluğundan değil. Çünkü bunun kaynağı bütçeye konuldu.
Primlerin ödenmemesi tamamen AKP hükümetinin ve Tarım Bakanı'nın
sektöre ilgisizliğinden kaynaklanıyor. Binlerce üretici bir yıl
önce üretip sattığı 2002 ürününün primini alamazken, Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sami Güçlü fak-fuk-fon'dan bir kaç üreticiye
göstermelik bir destek sağlamanın şovunu yapıyor. Daha önce çok
yazdık yinelemekte yarar var. Amerika'da 2007 yılına kadar hangi
ürüne ne kadar prim ödeneceği şimdiden belli. Bizde hükümet geçen
yılın primini ödemediği gibi 2003 ürünün prim miktarlarını da
açıklayamadı.
Ayçiçeği konusuna dönersek, 2003 ürünü yağlık ayçiçeği hasadı
başladı. Üreticiler bugüne kadar 25 bin ton ayçiçeğini getirip
Trakya Birlik'e teslim ettiler. Trakya Birlik henüz fiyat açıklamış
değil. Ürününü getiren üreticiye "Sana geçen yılın altına
düşmeyecek bir fiyat vereceğiz" diyor.
Trakya Birlik geçen yıl üreticiden yağlık ayçiçeğinin kilosunu
460 bin liradan satın aldı. O zaman dolar 1 milyon 650 bin lira
seviyesindeydi. Aldığı ayçiçeğini işleyerek yağ yaptı ve piyasada
satışa sundu. Trakya Birlik ürünü satmaya başladığında dolar 1
milyon 400 bin liraya düştü. Ayçiçeğini 1 milyon 650 bin liralık
kurdan aldı, yağı 1 milyon 400 bin liralık kurdan satabildi. Dövizdeki
bu düşüş birçok kuruluşu olduğu gibi Trakya Birlik'i de olumsuz
etkiledi.
Fiyatı açıklamamasına rağmen üreticinin ayçiçeğini getirip Trakya
Birlik'e teslim etmesi Trakya'daki üreticinin kooperatiflerine
olan güvenini gösteriyor. Aynı şekilde Karadenizbirlik için de
geçerli. Zaten ayçiçeği üreticisine sahip çıkan Trakya Birlik
ve Karadenizbirlik'ten başka bir kurumda kalmadı.
Trakya Birlik yöneticileri geçtiğimiz hafta Ankara'da Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve
diğer ilgili kurumlarla görüşmeler yaptılar. Birlik yöneticileri
Ankara'ya para istemeye, kredi almaya gitmediler. Trakya Birlik'in
ayçiçeğini alacak parası ve gücü var. Onların çabası ithalata
karşı üretici ortaklarının ürününün gerçek değerini bulması. Üreticinin
ayçiçeği üretimine küsmemesi.
Trakyabirlik Genel Müdürü Cemalettin Uslu ile Ankara'daki temasları
ile ilgili konuşuyoruz. Yıllardır tanıdığımız Cemallettin Uslu
en kötü dönemde bile umudunu yitirmeyen yöneticilerden ve söze
"Genel müdür `umutlu' yazabilirsiniz" diyerek başlıyor.
Cemalletin Uslu'nun anlattıkları özetle şöyle: "Bizim istediklerimiz
Trakyabirlik'e yönelik değil, ayçiçeği üreticisi içindir. Hükümet,
2002 ürünü ayçiçeği için kilo başına 85 bin lira prim ödemeyi
kabul etmiş ve bunun kaynağını da bütçeye koymuş. Yeni mahsül
piyasaya çıktı ama daha geçen yılın primi ödenmedi. Biz diyoruz
ki bu primi bir an önce ödeyin, üreticinin bu paraya ihtiyacı
var. Primle ilgili bir başka isteğimiz ise 2003 ürünü prim miktarının
açıklanması. Üretici 2003 ürünü ayçiçeğine ne kadar prim alacağını
şimdiden bilsin. Bizde ona göre 2003 ürününün fiyatını açıklayalım.
Başka ne istiyoruz? Diyoruz ki, Türkiye demokratik bir ülke ve
serbest piyasa ekonomisi uygulanıyor. Elbette ihracatta ithalat
ta serbest olacak. Ama en azından birçok ülkenin yaptığı gibi
hasat döneminde gümrük vergilerinin yükseltilerek ayçiçeği ithalatının
içerdeki üreticiyi boğmaması sağlanmalı. Geçen sene biz 460 bin
lira fiyat verdiğimizde ithal ayçiçeğinin tonu 280 dolara geliyordu.
Bu sene maliyet artışı yansıtıldığında fiyatın 650 bin lira seviyesinde
olması lazım. Ama biz geçen yılki 460 bin liralık fiyatı verdiğimizde
bile ithal ayçiçeğinin tonu 230 dolara geliyor. Bu şartlarda üreticinin
malının değer kazanması mümkün mü?"
Cemallettin Uslu, gümrük vergilerinin tek başına yükseltilmesinin
de çözüm olmadığını ve böyle bir durumda soya başta olmak üzere
diğer bitkisel yağ ürünleri ithalatının artacağının bilincinde.
Bu nedenle üreticiye verilecek primin çok önemli olduğunun tekrar
tekrar altını çiziyor.
Bitkisel yağ sanayicileri de Trakya Birlik'in vereceği fiyatı
merakla bekliyor. Sanayici bu fiyata göre hareket edecek. Ama
şu anda görünen o ki Trakya Birlik üretici ile başbaşa bırakılmış
durumda. Hükümet ise konuya ilgisiz.
|
YORUM
>>
Suyun Gözüne
/ Kemal Erdoğan
>>
Karadeniz'e
255 milyon dolar aktı / Funda Özkan
>>
Ayçiçeğinin
üretimi değil, ithalatı teşvik ediliyor / A. Ekber Yıldırım

ANA
SAYFAYA DÖN
|