CİNESANAT
Sevda
Yüklü Yelkenliler
uçsuz bucaksız
açık denizlerde
nereye gideceğini bilemeden
boş gözlerle taramaktır
ufukları sevda
ve yorgun düşmektir
çaresizliğin eleminden
bir yardım dileğidir sevda
tükenişe giden yüreklerde
bir savrulmadır belki de
kaderin zorbalaşan elinde
rotasız ve dümensiz
bir yolculukta
bir umut çırpınışıdır bazen
ya da
kuvvetli bir rüzgar beklentisi
ve yakınlarda çıkılacak
bir kara
bir güzelin alımıdır
denizleri sürükleyen rüzgarlar
ve çalımıdır sanki
denizde boğuşulan dalgalar
erkek beynine atılan çelmedir
güzellik tutkusunu ateşleyen
bir fitil
yüreğe düşen közdür sevda
bedeni kavuran bir zebani ateşi
oysa çoğu kez
rüzgarsız bir denizde
miskinleşen yelkenliler gibi
paslanmaya gider kürekleri
güzellik teknesini düşleyen
erkeklerin yaralı yürekleri
güzellerin
o gül yüzüne dönüktür hep
sevda yüklü hayaller
onların o baygın bakışlarına
o badem gözleriyle
o yay gibi kaşlarına
ve havalı saçlarını
dağıta dağıta
bir görünüp
bir kaçışlarına
o güzellikler sunan yüzler
bazen bir rüya olup
cennetten enfes
manzaralar içinde
bağdaş kurarlar kıvrımlarına
beyinlerin
bir ömür mutluluk sunarlar
saflık simgesi
melekler biçiminde
bazen de uyku bölen
korkulardan olurlar
erkekleri mat eden bir mermi
bir evham olurlar
delip geçerek
acabalarla ürken yürekleri
A.N.NAZLICAN, Adana-2004
|