BÖLÜMLER

Çiftcininde Bankası

Ziraat Bankası'nın toplantı salonunda nereye oturursanız oturun, Türk tarihinin iki büyük devrimcisi, fotoğraf çerçevelerinin içinden size “bakıyor”: Mithat Paşa ile Mustafa Kemal Atatürk. İki fotoğraf, 1863 yılında Mithat Paşa'nın kurduğu ikraz sandığı ile başlayan banka tarihinde değişimin ve gelişmenin sıçrama anlarını simgeliyor. Mithat Paşa'nın ikraz sandığı, ara aşamaları görüp geçirdikten sonra, Mustafa Kemal Paşa'nın Cumhuriyet'inde tarımsal kalkınmanın dinamosu olarak özerk devlet bankasına; Ziraat Bankası'na dönüşerek bugünlere geliyor.
Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Safa Ocak, Ziraat bankası Genel Müdürü Niyazi Erdoğan ile diğer yetkililer, önceki gün biz EMD üyesi gazetecilerle bankanın bugününü ve yarınını anlatıyorlar. Anlattıkları bugün, bankanın dününden farklı bir yapıyı resimliyor. Düne kadar kurumsal kimliğinde çiftçinin bankası ibaresini taşıyan kuruluş, bugün bu ibareyi oluşturan iki kelimenin arasına bir “...de” bağlacı ilavesiyle, çiftçinin de bankası kimliğine büründürülüyor.
Bu “...de” bağlacı çok önemli; çünkü bugüne kadar asli ve öncelikli işlevi tarım sektörünü desteklemek olan bankayı, bugünden itibaren işlevlerinden biri tarım sektörünü de finanse etmek olan, piyasa koşullarına göre çalışılacak bir banka haline getiriyor. Yani, artık çiftçinin “ortakları” var ve bunlar Ziraat bankası için en az çiftçiler kadar önemli müşteri cüzdanını oluşturacaklar.
Toplantıda, bilançosu temizlenmiş, dengeleri kurulmuş, risklere karşı güvenliği sağlanmış, müşteri profili yeniden düzenlenmiş, kurumsal yapısı yenilenerek operasyon kabiliyeti yerel ve bölgesel özelliklere göre arttırılmış bir Ziraat Bankası resmedildi ve Genel Müdür Niyazi Erdoğan'ın ifadesiyle “sıra, bankacılık yapmaya geldi”.
Nasıl yapılacak bu bankacılık? Belirlenen Pazar profiline göre Ziraat Bankası ağırlığı 5 milyon aileyi barındıran tarımsal müşteriler ile 25 milyon civarındaki bireysel müşterilere verecek. Çünkü, Türkiye'de yıllık cirosu 40 milyon dolar ve üzerindeki 1.200 işletme istediği krediyi istediği yerden bulabilecek durumda, 1 milyon dolar ve üzerinde ciroya sahip 25 bin KOBİ ticareti bankaların müşterisi, yaklaşık 250 bin perakendeci ise ticari ve perakende bankacılık müşterisi. Ziraat Bankası elbette bu kesimlerde çalışacak ama; anlaşıldığı kadarıyla, çiftçiler ve bireysel müşteriler “ en ziyade krediye mazhar” muamelesi görecek.
Bu noktada, üç önemli husus dikkati çekiyor.
Birincisi, Ziraat Bankası artık tarım sektörüne ve değerlerine kredi dağıtan değil kredi veren banka anlayışıyla çalışacak. Dağıtmak yerine vermek fiilinin geçirilmesi, Banka zihniyetinde “...de” bağlacına benzer bir anlam ve kavram farklılaşmasını ifade ediyor. Gerek KBOYK Başkanı Ocak gerekse Genel Müdür Niyazi Erdoğan bu farklılığı ısrarla vurguluyorlar. Yani, bundan böyle krediler ,isteğe, torpile göre değil; projeye, gerçek yatırıma veya kullanıma göre verilecek.
İkincisi, çiftçiler de bu bağlamda artık kredi dağıtılan değil, kredi verilen tarımsal müşteri statüsüne geçiyorlar. Ziraat Bankası'nın gözünde çiftçi, tarımsal müşteri olmanın yanı sıra bireysel müşteri sıfatını da alıyor. Amaç, krediyi veren kadar alanında hesabını, kitabını bildiği bir finansman ilişkisi düzenini kurmak.
Üçüncüsü, Ziraat Bankası yalnız tarımda değil, kredilendireceği bütün kesimlerde ipotek odaklı finansman yönetiminden proje odaklı finansman yönetimine geçiyor. KBYOK üyesi Kadir Günay'ın anlattıklarından çıkardığımız sonuç şu: Bankanın kredi sistemi doğru proje, doğru yatırım, doğru finansman, etkin kullanım ilkeleri üzerine oturtuluyor; ki bu açılım Türk bankacılık sisteminin bütünü için önemli bir yenilik sayılmalı.
Çünkü, proje odaklı finansman modeli doğru, etkin ve verimli bir sanayi yapısının oluşturulmasında belirleyici etkenlerden biri. Yatırımcıyı eğitme ve yönlendirmede çok önemli bir faktör. Finansman riskini azaltacak bir model.
Bu modelin özellikle tarımda gerçek bir yeniden yapılanmanın yolunu açabileceği düşünülüyor.
Yani, Günay'ın deyişiyle, bundan böyle “genetiği bozuk inek besiciliğine” kredi filan yok. Önce projenin “genetiği sağlam; amacı, hesabı, pazarı, satışı yerli yerinde olacak.
Sonrası mı? Getir böyle projeyi, al krediyi!

Taylan ERTEN
Dünya Gazetesi



Form Gıda'ya gıda analizlerinde tam yetki

Form Gıda, bundan böyle başta uzmanlık alanı hububat olmak üzere unlu gıdaların fiziksel ve kimyasal analizlerini yapabilecek ve yeterlilik belgesi verebilecek. Form'un vereceği belgeler, resmi evrak niteliği taşıyacağı için ithalat ve ihracat işlemlerinde Tarım Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından verilen belgeler gibi işlem görecek.
Tarım Bakanlığı, Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Hüseyin Sungur, ilk yetkinin verilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, özel gıda kontrol laboratuvarlarının tıpkı yeminli mali müşavirler ve noterler gibi bağımsız olarak çalışacaklarını ve kamu adına analizler yapabileceklerini belirtti. Sungur, bu laboratuvarlar tarafından verilecek analiz raporlarının özellikle ithalat ve ihracatta resmi kabul görecek olmasının, bu alanda varolan iş yoğunluğunu azaltarak kontrol hizmetlerine hız kazandıracağını söyledi.
Sungur ayrıca, zirai ve veteriner ilaçlarının kontrollerine ilişkin özel laboratuvarların kurulmasına yönelik yönetmelik çalışmalarına başladıklarını da belirterek, bu çalışmaların tamamlanmasının ardından bu alanın da özel sektöre açılacağını bildirdi.


EUROPEAN WEED RESEARCH SOCIETY

7th EWRS Mediterranean Symposium
ADANA / TURKEY
6 9 May 2003

Address of Symposium Secretariate
c/o Çukurova University, Agricultural Faculty Departmen of Plant Protection.
TR01330 AdanaTURKEY
Tel:+90 322. 338 67 55
Fax: +90 322. 338 64 37
E mail: muygur@mail.cu.edu.tr
suygur@mail.cu.edu.tr

çukurova'da ayçiçeği üretiminde patlama

Karadenizbirlik'in üreticilere sözleşmeli tohum dağıtımı ve ürün alımlarında peşin ödemelerinin doping etkisi yaptığı Adana ve çevresinde, ayçiçeği ekim alanlarının geçen yıla oranla 3 kat arttığı bildirildi. Adana Tarım ıl Müdürü Fikret Coşkun, 1997 yılında 670, 1998 yılında 663, 1999 yılında 620, 2000 yılında bin 82, 2001 yılında ise 2 bin 859 hektar alana ekimi yapılan ayçiçeğinin, bu yıl üreticinin en gözde ürünü haline geldiğini söyledi. Coşkun, ayçiçeği ekim sezonunun tamamlandığını ve yaptıkları ilk tespite göre ekim alanının geçen yılın 3 katına çıkarak 9 bin hektara ulaştığını belirtti. Coşkun, bu artışta Karadenizbirlik'in, tohum yardımı ve ürün bedelini peşin ödemesinin etkisinin büyük olduğunu bildirdi.
Karadenizbirlik'in, ekim sezonu öncesinde yörede üreticilere sözleşmeli tohum dağıttığını ve para almadığını ifade eden Coşkun, hasat tamamlandığında ise ürünün tamamının satın alındığını ve tohumluk parası kesildikten sonra, kalan bölümün peşin olarak ödendiğini anlattı. Coşkun, son yıllarda ayçiçeği ekim alanının yanı sıra birim alandan alınan ürün miktarı ve kalitesinin de yükseldiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“1997 yılında bin 5 ton olan üretim 1998'de bin 188 ton, 1999'da bin 976 ton, 2001 yılında ise 5 bin 741 tona ulaştı. Bir hektar ayçiçeği tarlasından elde edilen ürün miktarı da bin 500 kilogramdan 2 bin 8 kilograma çıktı”.
Coşkun, Adana ve çevresinin geleneksel ürünlerinden olan buğdayda iki yıl üst üste ekim yapılmasının toprak kalitesini bozduğunu, rekolte ve ürün kalitesinin düştüğünü, bu nedenle ayçiçeğinin iyi bir münavebe ürünü haline geldiğini de belirtti.

'Su' cehalet kurbanı

Türkiye'nin en önemli patates üretim merkezlerinden biri olan Nevşehir'de, önlem alınması halinde 10 yıl sonra içme suyu konusunda ciddi sorunlar yaşanacağına dikkat çekildi.
Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Recep Tunç, 20 yıl önce 4 metreden su çıktığını, ancak bu oranın günümüzde 200-250 metreye yükseldiğini belirterek “Tek çözüm, damla sulama yöntemi. Böylelikle yüzde 70 oranında su tasarrufu sağlanıyor” dedi.
Tunç, son yıllarda yağışların az olmasıyla ortaya çıkan kuraklığın, çiftçileri gelecek için endişelendirdiğini, tarımsal sulamada su israfından kaçınılması gerektiğini vurguladı. çiftçilerin tarım arazilerini kuyulardan çıkardıkları suyla suladıklarını ifade eden Tunç, 20 yıl önce 4 metre derinlikten su çıkarken bugün 200-250 metreye kadar inildiğinde suya ulaşılabildiğine, bu durumun maddi yönden çiftçileri oldukça zorladığına dikkat çekti.
çiftçilerin tarımsal sulamada bugün uyguladıkları klasik yöntemden vazgeçip su tasarrufu sağlayan “damla sulama” yöntemine yönelmelerini isteyen Tunç, “Damla sulama yöntemi, yüzde 70 su tasarrufu sağlıyor. Tarım ve Köy ışleri Bakanlığı, çiftçilere damla sulama yöntemini kullanmaları yönünde düşük faizli kredi desteği vermeli” dedi.

ABD çiftçisini korumaya aldı

Türkiye'de tarım politikaları hızla liberalleşir, koruma duvarları azaltılıp üreticinin soluğu kesilirken ABD tarım sübvansiyonlarını arttırma kararı aldı. ABD'de tarım ürünleri sübvansiyonlarına 45.1 milyar dolarlık yeni paket eklenip bu alandaki harcamalar yüzde 70 artışla 10 yılda her yıl 73.5 milyar dolara çıkacak. Tasarıyla Amerikan tarım, süt ve süt ürünleri sübvansiyonları ilk aşamada yüzde 62 artacak. ABD Başkanı George W.Bush'un Amerikan çiftçileri için “cömert ve güvenilir” sosyal güvenlik ağı olarak nitelendirdiği tarım sübvansiyonlarında artış ve yeni koruyucu tedbirler yasası, tarımın esas rol oynadığı Dünya Ticaret örgütü (DTö) müzakerelerini karmaşıklaştıracak. Tarım üretimi ve ihracatında dünya lideri olan ABD'nin DTö'nün geçen yılın kasım ayında Doha'da ki toplantısında verdiği sözleri tutmadığı konuşuluyor.
Yeni uygulama yoksullukla
savaşın önüne büyük bir engel


2. Bahçe ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu

2. Duyuru: 24-27 Eylül 2002 çANAKKALE
Sempozyum Sekreteryası
Yrd. Doç. Dr. Murat şeker - Arş. Gör. Fatih Cem Kuzucu
çanakkale 18 Mart ün. Ziraat Fak. Bah. Bit. Bl. çanakkale
Tel: 0286. 213 67 39 - 1262 Faks: 0286. 213 67 38
E posta: mseker@comu.edu.tr - fatihcem@yahoo.com


 

BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİŞMELER

Haber listemize üye olup tarım sektöründeki haberlere, geliştirici herkese açık tartışma platfomlarına katılabilirsiniz.
.
Mail adresinizi sol aşağıya yazın ve "Listeye Gir" butonuna tıklayın.
Karşınıza gelecek sayfadaki formu eksiksiz doldurun.

Powered by ListBot
BÖLÜMLER

>> Kısa kısa

>> Sempozyum

>>
Ekolojik tarım


>> Kongre / Yem sektörü buluştu


 
ANA SAYFAYA DÖN
 



Copyright©19962000 CineTarım A.Ş. Her hakkı saklıdır. CineTarım A.Ş.'nin yazılı izni olmaksızın hiçbir yazılı ve görsel malzeme kısmen ya da bütünüyle kullanılamaz.