YORUM
Kemal
ERDOĞAN
Üretici Birlikleri
Yasa Tasarısı Mecliste Karar Aşamasında
Beş yıldır üreticilerin umutla bekledikleri bu tasarı
önümüzdeki günlerde meclisin ilgili komisyonlarına gelip son şeklini
alacak. Üreticilerin bu konudaki çalışmaları kaplumbağa hızı ile
ilerlerken. İtalatçı birlikleri tasarısının jet hızı ile çıkmasını
üzüntü ve endişe ile izlemektedirler. Ürün bazında kurulacak üretici
birlikleri Türk tarımının üretimdeki rekabet avantajını koruması
ve geliştirmesi yönünde çok önemli bir üretici örgüt modeli olacaktır.
Üreticilerin kanundan beklentileri devlete yük olmadan ilgili
ürünün iç ve dış satışından elde edilen gelirden yapılacak kesintilerin
birliğe aktarılmasıdır. Birlikler bu gelirler ile ürünün pazarlama
promosyonu ve arge çalışmalarına kaynak ayırabileceklerdir.ABD
ve AB de olduğu gibi
gazete ve dergilere portakal, greyfrut suyu tüketimini özendirecek
tüketicilere yönelik reklam verebilecek ,üniversitelere araştırma
yaptıracak maddi imkanlara sahip olacaklardır. Fındık tanıtım
gurubunun yaptığı benzer aktiviteleri yapabileceklerdir.
Ülkemizdeki tüketilen ve ihraç edilen domatesin trilyonluk cirosuna
rağmen sadece domatese odaklı kalite ve promosyonuna çalışan bir
grup yoktur. Fındık tanıtım gurubu gibi, son zamanlarda Tariş'
in zeytinyağına yönelik tanıtım çalışmasındaki, özeni hakeden
bir çok önemli tarımsal ürünümüz var. Onun için bu birlikler yasası
çok önemli. Ülkemizdeki domates üretimi ve ihracatınınn büyüklüğünü
düşünün. Bu büyük cirodan yapılacak binde oranlarındaki bir gelir
kaynağından, 12 ay sadece domates üretim kalitesine ve pazarlama
yönelik çalışan bir ekip kurmak arzulanan model bu. Mevcut Ziraat
Odaları tarımın her sorununa ilgi göstermek zorunda olduğundan
bu konsantrasyonu sağlayamıyor. Üretici Birlikleri tasarısı Avrupa
Birliği yolunda önümüze konulan ödevlerden bir tanesi. Bunu AB
için değil öncelikle kendi üreticilerimiz için yapmalıyız. Bu
yasa ile üreticilerin üniversitelere araştırma ,medya ve marketlere
ürün tanıtım için ilk defa kendi üretim gelirleri havuzundan pay
ayırabilecekleri siyasetten bağımsız gelirleri olacak.
Beş yıldır beklenen kanun tasarısındaki gelir modeli es geçilir,
kanun dernekler yasası gibi çıkarsa, üreticiler hükümete karşı
ciddi ve organize bir protesto hazırlamayı planlıyorlar.
Avrupa birliğinin genetik tohumlara karşı yasakları kaldırması
ile gündeme gelen Genetik Modifiye Edilmiş(GMO) tohumlar konusunda
görüşlerini sorduğumuz ,Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali
Doğru "Üreticiler genetik bilimine karşı değildir. Bütün
dünyanın, geleceği şekillendireceğine inandığı bu bilim dalına
sırtımızı dönelim demiyoruz. Sadece temkinli ve bilim yanlısı
bir kuşku ilke yaklaşmamız gerektiğine inanıyoruz. Yıllardır bu
konuda ABD deki gelişmeleri izleyen AB bu konudaki tavrını yumuşatarak
GMO ürünlere ilk izin belgelerini vermeye başlamıştır. AB yolunu
kendine hedef seçen ülkemiz bu gelişmeyi izleyip yeni yaklaşımlar
geliştirecektir. Ülkemizde GMO ürünler sadece devlet çiftliklerinde
araştırma seviyesinde yapılmaktadır. Bu ürünlerin girişleri resmi
olarak yasaktır. Şu anda ithal edilen mısır
ve soya ürünleri GMO niteliklidir. Aynı şekilde ithal edilen bazı
gıda ürünlerinin de GMO' lu ürünlerden üretildiği bir gerçektir.
Bu konuda tüketici hakları da göz önüne alınarak ürün ambalajlarında
bu durum açık bir etiketleme ile belirtilmeli, tüketici aldatılmamalıdır."
diyor.
Yıllardır güncellenmeyen Ziraat Odaları' nın görev ve sorumluluk
alanlarını geliştirecek olan yasa tasarısı mecliste ilgili tarım
komisyonlarında görüşülüyor. TZOB ve üretici birlikleri ile ilgili
yasa tasarılarının nasıl gelişeceğini izleyip, sizlere detaylı
olarak önümüzdeki sayı bilgi aktarımında bulunacağım.
|
YORUM
>>
Üretici birlikleri
yasa tasarısı mecliste karar aşamasında / Kemal Erdoğan
>>
Ürettiğimiz
yaş meyve ve sebzeyi neden ihraç edemiyoruz? / Ali Ekber Yıldırım
ANA
SAYFAYA DÖN
|