SEKTÖREL
ABD'nin Pamukta
Desteklemelerinin Dünya ve Türkiye'ye Etkileri
Buğday üretiminde kalitenin yükselmesi üzerine,
dahilde işleme izin belgesi (DİİB) kapsamında ithal edilen buğdayın
yurtiçinden karşılanmasını sağlamak üzere sistem değiştiriliyor.
Mevcut sistemde, suiistimalleri önlemek amacıyla, üretiminde buğday
kullanan sanayici, ihracatını yaptıktan sonra, üretimde girdi
olarak kullanılan miktardaki ürünü, dünya fiyatlarından TMO'dan
alabiliyordu. Bu da ihracatçının finansman yükünü artırıyordu.
Önceden, DİİB kapsamında üretimde girdi olarak kullanılan buğday,
dünya fiyatlarından ihracatçıya veriliyordu. Ancak, düşük fiyattan
alınan bu ürünlerin, ihraç edilmek yerine yurtiçi piyasada satılmasına
yönelik suiistimaller üzerine, sistem 2000 yılında değiştirilmişti.
BUĞDAYDA KALİTE ARTTI
Bu yıl süne ile mücadelede yaşanan başarı nedeniyle, buğdayda
kalitenin önemli ölçüde arttığı, TMO'nun alımlarında süne emgisi
olan dane oranını yüzde 4'lerden yüzde 2'lerin altına indiği belirtiliyor.
Buğdayda kalitenin artması üzerine, kaliteli buğday ihtiyacının
yurtiçinden karşılanması, ithalat ile döviz kaybının önlenmesi
amacıyla dahilde işleme rejiminde değişiklik yapılmasına karar
verildi. Buna ilişkin çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu belirtildi.
TMO'nun şimdiye kadar 1 milyon ton civarında buğday aldığı, alınan
ürünlerin kalitesinin de sektörün ihtiyaçlarına yanıt verecek
nitelikte olduğu belirtiliyor. TMO'nun mevcut 1 milyon tonluk
stoklar ile birlikte bu yıl elinde 3 milyon ton civarında buğday
olmasının beklendiğini ifade eden yetkililer, dahilde işleme rejiminde
yapılacak düzenleme ile ihracat amaçlı ithalatın TMO'ya yönlendirilerek,
stokların eritilmesinin de sağlanacağını kaydetti.
250 MİLYON DOLARLIK BUĞDAY İTHAL EDİLDİ
Geçen yıl Türkiye'nin 250 milyon dolar karşılığında 1.4 milyon
ton kaliteli buğday ithal ettiğini belirten yetkililer, halen
50-60 bin ton düzeyinde olan sertifikalı tohum kullanımını teşvik
edip, kaliteli üretimi artırarak, bu ithalatın önlenebileceğini
vurguladı.
Üretimde kalitiye artırmak amacıyla, bu yıl hububat alımlarında
tohumluk teşviki uygulanmaya da başlandı. Ürününü borsada veya
doğrudan sanayici ve tüccara satan üreticilere, sattıkları ürünün
10 veya 12'de biri kadar miktar tohumluk için kilogram başına
50 bin liralık sertifikalı tohumluk primi belgesi veriliyor.
Çiftçi, TİGEM veya özel sektörden tohumluk almaya gittiğinde,
prim belgesi tutarı tohumluk bedeline mahsup edilecek. Söz konusu
yöntemle 300 bin ton sertifikalı tohumluk dağıtımı öngörülüyor.
Uygulamanın toplam tutarı ise 15 trilyon lira olarak hesaplandı.
YILIN İLK YARISINDA İTHALAT GERİLEDİ
TMO, DİİB kapsamında yapılmakta olan ekmeklik ve makarnalık buğday
satışlarını, 2004-2005 hasat dönemine girilmiş olması nedeniyle
1 Haziran itibariyle durdurdu. Alım sezonu sonunda oluşacak stok
durumuna göre Mayıs 2004'e kadar olan ihracatlara ve/veya daha
sonraki ihracatlara DİİB kapsamında satış şartları belirlenecek.
Türkiye'nin hububat ithalatı, 2002 yılında 375.6 milyon dolar
iken yüzde 85.1 artarak geçen yıl 695.4 milyon dolara yükseldi.
Bu yılın Ocak-Haziran döneminde ise habubat ithalatı, geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 14.1 gerileyerek, 339.9 milyon dolardan
292.2 milyon dolara düştü. Söz konusu rakamlar, mısır ve pirinç
ithalatını da kapsıyor.
|
SEKTÖREL
>>
ABD'nin
pamukta desteklemelerinin dünya ve Türkiye'ye etkileri
>>
Ayçiçeğinde
ithalat endişesi
>>
Narenciyede üretim bol, ihracat zor
>>
Sebze tohumculuğunda %90 dışa bağımlıyız
>>
Meyve ağaçlarında budama
ANA SAYFAYA DÖN
|