SEKTÖREL
Narenciyede Üretim
Bol, İhracat Zor
Narenciye tahmini rekolte 2 milyon 400 bin ton
Türkiye Yaş Meyve Sebze ihracatçı Birlikleri Ortak Yönetim Kurulu
Başkanı Kemal Kaçmaz, 2004-2005 sezonu narenciye tahmini rekoltesinin
2 milyon 400 bin tonu bulmasını beklediklerini açıkladı.
Geçen yıl rekoltenin 2 milyon 209 bin tona ulaştığını hatırlatan
Kaçmaz, "Beklentimiz bu rakamın 2004 sonunda 2 milyon 400
bin ton civarında olması" diye konuştu. Kaçmaz, 2004-2005
sezonu tahmini rekoltelerine bakıldığında 773 bin 849 tonla ilk
sırayı Mersin'in almasını beklediklerini kaydetti. Kaçmaz'ın verdiği
bilgilere göre Mersin'den sonra 751 bin 392 tonla Adana 2., Hatay
364 bin 194 tonla 3., Antalya 359 bin 454 tonla 4. ve İzmir 149
bin 492 tonla 5. sırada yer alacak.
Rakip ülkeler
Bu yıl özellikle limon ve mandalina üretiminde yüzde 50'ye varan
artış beklediklerini dile getiren Kaçmaz, "Portakal ve greyfurtta
ise yüzde 25-30 arası düşüş bekleniyor. Genelde bölgede yaptığımız
araştırma ve incelemeler sonucunda kalitenin pazar standartlarında
olduğunu gördük" diye konuştu. Yaş meyve sebze sektöründe
rakip ülkelerden İspanya, İtalya, Fas ve İsrail'in tahmini rekoltelerinde
önemli artışlar kaydedilmediğine dikkat çeken Kaçmaz, "Bu
ülkelerde rekoltenin geçen yılki oranlara yakın olması bekleniyor.
Sadece Yunanistan'da yüzde 20 oranında bir artış olabilir"
dedi.
Kavak: Önlemler zamanında alınsın
Öte yandan Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı
Ali Kavak da bu yıl özellikle limon ve mandalina rekoltesinde
önemli oranda artış beklediklerini kaydetti. Bu artışın kaliteyi
olumsuz yönde etkileyebilece-ğine de dikkat çeken Kavak, "Geçen
sene greyfurt fazla olduğu için dalında kalmıştı. Önlemlerin zamanında
alınmaması üreticiyi de ihracatçıyı da güç duruma sokuyor. Bu
sene bu rekolte yüksekliğinin doğuracağı sonuçlar şimdiden tespit
edilip, acil çözümler alınmalı" uyarısında bulundu.
Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği, Dış Ticaret Müsteşarlığı
Batı Anadolu Bölge Müdürlüğü, İzmir Ziraat Odası Başkanlığı ve
ihracatçı firmalar, Ege Bölgesi'nde 2004 yılı tahmini narenciye
rekoltesini belirlemeye yönelik çalışmalarını tamamladılar. Araştırma
sonucunda hazırlanan raporda bölgede yetişen portakal, mandalin,
limon ve altıntop ürünlerinin tahmini verileri yer aldı. Raporda,
Ege Bölgesi'nin 2004 yılı narenciye rekoltesinin 129 bin 619 tonu
portakal, 246 bin 10 tonu mandalin, 40 bin 604 tonu limon ve 666
tonu altıntop olmak üzere toplam 416 bin 899 ton olarak gerçekleşeceği
ve rekoltenin yüzde 58'ini oluşturan 242 bin 647 tonunun da ihracata
uygun kalitede olacağı tahminine yer verildi.
Bu yıl havaların iyi gitmesinden dolayı rakip ülkelerdeki narenciye
üretiminde de yüzde 70'ler düzeyinde artış olacağını söyleyen
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Türkmenoğlu, dış pazarlarda bu ürünlerde kıyasıya rekabet
yaşanacağını belirtti. Türkmenoğlu, 2003 yılında üretimin az olmasından
dolayı ürünün miktar değerinde yüzde 28 artış sağlandığını ve
ihracatçının ürününü iyi fiyata satabildiğini, bu yıl ise daha
çok ürün satarak ancak geçen yılki ihracat rakamı olan 873 milyon
dolara ulaşılmasının hedeflendiğini söyledi.
"Hazine arazileri üreticiye tahsis edilsin"
Türkmenoğlu, Ege bölgesinde verimi azalan üretim alanlarından
daha fazla alternatif alanların devreye sokulduğunu, bu bölgelerde
mandalin familyasının hibrit cinsleri olan fortuna, klementin,
okitsu ürünlerinin denendiğini ve üretimlerinden verimli sonuçlar
alındığını bildirdi. Türkmenoğlu, "Aydın, Denizli ve Sultanhisar'da
Hazine'ye ait sulak tarım arazilerini meyve üreticilerine tahsis
eden bir uygulama var. Bu uygulamanın İzmir'de de mandalina üretimine
uygun Hazine arazilerinin ihracata yönelik üretim yapacak üreticilere
tahsis edilmesi şeklinde yürütülmesi gerekiyor. Türkiye'de Doğrudan
Gelir Desteği uygulama-sının işleyiş şekli tarımsal üretime hiçbir
yarar sağlamıyor. Bu uygulamanın, ihracata yönelik üretim yapan
üreticiye destek sunulması şeklinde yürütülmesini savunuyoruz"
dedi.
İhracatta güçlük
Türkiye'nin narenciye ihracatında kötü bir dönemden geçtiğini
belirten Türkmenoğlu, döviz kurlarındaki değişme ve diğer ekonomik
uygulamalar nedeniyle ihracatçının pazar payını korumakta zorlandığını,
Türk firmalarının narenciye üretimini ucuz girdi maliyetleriyle
yürüten Kuzey Afrika ülkeleriyle rekabet edemez duruma geldiğini
ifade etti. Türkiye'de üretim maliyetlerinin dünya standartlarından
yüzde 27 daha fazla olduğu bilgisini veren Türkmenoğlu, Türkiye'nin
birim bazında verimliliği arttırıcı teknolojik yatırımlar yapmasının
şart olduğunu söyledi. Türkmenoğlu, "Satış gün geçtikçe zorlaşıyor.
Bu geçiş döneminde faiz-kur-enflasyon dengesini oturtup maliyetleri
dünya standardına çekinceye kadar pazarda kalmaya çalışacağız.
Türk firmaların kendi aralarında rekabet etmelerine imkan kalmadı.
Firmalarımızın kollektif çalışmaya alışmaları gerekiyor"
görüşünü dile getirdi.
|
SEKTÖREL
>>
ABD'nin
pamukta desteklemelerinin dünya ve Türkiye'ye etkileri
>>
Ayçiçeğinde
ithalat endişesi
>>
Narenciyede üretim bol, ihracat zor
>>
Sebze tohumculuğunda %90 dışa bağımlıyız
>>
Meyve ağaçlarında budama
ANA SAYFAYA DÖN
|