GÜNDEM
Buğdayda Buruk
Hasat
Çukurova'da buğday ekili arazilerin bu yıl yaşanan
kuraklığın yanında zamansız yağışlardan da olumsuz yönde etkilendiği
belirlendi. Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, yaptığı açıklamada,
hububat üreticilerinin gözdesi haline gelen buğdayın bu yıl 322
bin 870 hektarlık alana ekildiğini ancak, hava koşullarının çiftçinin
aleyhinde geliştiği için bu yıl buruk bir hasat yaşandığını söyledi.
Keskin, teknik ekiplerce yaptıkları araştırmada, hava koşullarının
neden olduğu zararı ortaya çıkardıklarını belirterek, “Üreticiler
bu yıl kuraklık nedeniyle yağmur duasına bile çıktı. Ancak, sanıldığı
gibi buğdayda sadece kuraklık değil zamansız yağışlarında olumsuz
etkisi oldu”dedi.
Bu sezon buğdayın gelişme sürecinde alınan yağış miktarının aslında
yeterli olduğuna dikkati çeken Keskin, şunları söyledi: “Buğdayın
gelişme sürecinde bitki gelişimine paralel olarak ortalama su
ihtiyacı 500-600 milimetre civarındadır. Uzun yıllar buğdayın
gelişme dönemindeki yağış miktarı ortalaması ise 515,2 milimetre
iken 2003-2004 buğday yetiştirme sezonunda alınan yağış miktarı
ise 589,6 milimetredir. Bu da gösteriyor ki bu yağış buğdayın
ihtiyacına yakındır. Ancak, buğdayın suya ihtiyaç duyduğu mart-nisan
aylarında yağışın yetersiz olması, bu dönem sonrası gelen yağışlar
gelişen başaklarda ürün yatmasına ve dane kaybına neden oldu.”
Verim kaybı
Adana İl Tarım Müdürü Abdullah Keskin, yörede 55 bin hektar alanda
sulama yapıldığını belirlediklerini, bitkinin ihtiyaç duyduğu
dönemde sulama yapamayan üreticilerin kayıplarının daha fazla
olduğuna işaret ederek şunları söyledi: “Bu yıl yağışın az ve
nispi nemin düşük olması, sıcaklığın normalin üzerinde seyretmesi
sonucu ilçeler bazında yapılan incelemelerde kıraç alanlarda yüzde
20-25 taban arazilerimizde yüzde 10-15 civarında verim kaybı olmuştur.”
Kırmızı yarı-sert adana buğdayının maliyeti ve üretici satış
fiyatı ne olmalı?
Ülkemiz ve Bölgemiz için çok büyük önemi bulunan buğday hasatının
yapıldığı şu günlerde bölgemizdeki buğday üreticilerini meraklı
bir bekleyiş ve heyecan sarmıştır. Bu bekleyişin sebebi hiç şüphesiz
ki üreticilerin bir sezon boyunca yapmış oldukları emek ve masrafların
karşılığını alabilmek ve buğdayını üretim masraflarının üstünde
karlı bir şekilde satmak istemeleridir.
Bölgemizde 2004 yılında 3 milyon dekar civarında buğday ekimi
yapılmış olup mevsim başlarında aşırı yağışlar nedeniyle ekili
bulunan bir çok buğday çürümüş, daha sonrada arkasından yaşanan
kuraklık ve sıcak nedeniyle de bir çok buğday tarlasında erken
başaklanma olmuştur. Bu yıl Çukurova da ki buğday rekoltesini
1.200.000 ton olacağı tahmin ediliyordu. Ancak yaşanan bu olaylar
karşısında, buğday rekoltesinin 900 bin 1 milyon ton civarına
düşeceğini tahmin ediyoruz.
Ülkemizde buğday üretiminden umduğunu bulamayan Türk çiftçisi
buğdaya küsmüş, Türkiye'nin ihtiyacı olan 23 milyon ton buğday
üretimi 19 milyon ton'a düşmüştür. Bunun neticesinde ise maalesef
buğday da ithalatçı ülke konumuna geldik.
Ayrıca Avrupa birliği ülkelerinde bu yıl beklenen buğday rekoltesi
128 milyon ton olup, geçen seneye göre 22 milyon ton, tüm dünyada
ise 44 milyon ton artış beklenmektedir. Bu üretim fazlasını ise
üreticileri desteklenmeyen ve fiyat istikrarsızlığı olan ülkelere
ihracat ile gidermeye çalışacaklardır.
Geçtiğimiz yıllarda buğdayda izlenen yanlış politikalarının tekrar
edilmemesi için bu yılki buğday ürününün fiyatını en iyi şekilde
ayarlamak gerekir. Zaten şu anda Adana Ticaret Borsasında Çukurova
buğdayı 410 420 bin TL civarında işlem görmektedir. Eğer Devlet
buğdayı bizim istediğimiz fiyatların dışında, Toprak Mahsulleri
Ofisi'ne fiyat açıklattıracaksa bu fiyatı hiç açıklamamalı ve
Ofis satış fiyatını yüksek tutup serbest piyasanın çalışması için
gereken mekanizmayı oluşturmalıdır.
2004 yılı Kırmızı-yarı sert Adana buğdayının 1kg' ının maliyeti
ve satış fiyatının ne olması gerektiği üzerine TMMOB Ziraat Mühendisleri
Odası Adana Şubemiz tarafsız ve objektif bir çalışma yapmış olup
1Kg Kırmızı-yarı sert Adana buğdayının maliyeti 388.000TL olup
buna üretici kârı %20 ilave edildiğinde 1Kg buğdayın 465.000TL
/ Kg'dan satılması gerektiği ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak;
Stratejik bir öneme sahip olan buğday üretimini arttırmak ve açlıkla
karşı karşıya kalmamak istiyorsak, tespit ettiğimiz bu fiyat mutlaka
verilmeli. Eğer maliyet veya maliyet altında fiyat açıklaması
yapılacaksa bu açıklama hiç yapılmamalı ,gerekli serbest piyasa
koşulları sağlanarak buğdayın değerinde satımı sağlanmalıdır.
ATB Başkanı Coşkuntuncel, “Devlet buğday taban fiyatlarına müdahale
etmesin”
Çukurova bölgesinde hasadı başlayan buğday için Adana Ticaret
Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Coşkuntuncel, devletin artık
buğday taban fiyatına müdahale etmemesi gerektiğini vurgulayarak,
“Devlet buğday taban fiyatlarına artık müdahale etmemeli, sadece
denetlemeli bu görevi yerine getirmeli”dedi.
Devletin, buğday taban fiyatının belirlenme-sinde müdahale etmek
yerine, taban fiyatının dünya fiyatlarıyla entegre olabilmesi
için çaba göstermesi gerektiğini savunan Coşkuntuncel, “Buğday
fiyatı aşağı düşerse devlet adına Toprak Mahsulleri Ofisi alım
müdahalesi yapmalı. Buğday fiyatı yükseldiğinde ise TMO elindeki
ürünü piyasaya sürerek denge unsuru olmalı”şeklinde konuştu.
Buğdayın dünya piyasalarındaki fiyatının belli olduğunu hatırlatan
Coşkuntuncel,”Dünya piyasalarındaki fiyatların üzerinde fiyat
verip üreticinin desteklenmesi yerine tohum, gübre, mazot gibi
girdilerde katkı sağlanmalı. Ülkemizde tarımla ilgilenen üreticilerin
yüzde 38'i buğdayla uğraşıyor. Bu nedenle buğdayla ilgili kararların
doğru olarak verilmesi ülke ekonomisi açısından çok önemli”dedi.
Üretiminin artırılmasının en iyi yolunun prim sistemi olduğunu
kaydeden ATB Başkanı Fethi Coşkuntuncel,” Bu sistemin uygulandığı
Amerika, Fransa, Hollanda ve Yunanistan gibi ülkelerin üreticileri
daha kaliteli ürün alabilmek için destekleniyor. Türkiye'de de
bu uygulama-nın hayata geçirilmesi ekonomimize olumlu ölçüde yansıyacaktır.
Bu nedenle de üreticileri-mizin desteklenmesi gerekiyor” diye
konuştu.
|
GÜNDEM
>>
Buğdayda
buruk hasat
>>
İthalatçı
birlikler komedisi
>>
Avrupa, genetik yapısı değiştirilmiş ürünlere ait yasağı kaldırdı
>>
Sınır ticareti değil, sınırsız ticaret...
>>
Mısır ithalatına kontenjan açıldı
>>
Dogru ithalat rejimiyle mısır açığı 1 yılda kapatılabilir..
ANA
SAYFAYA DÖN
|