SEKTÖREL
Ayhan BARUT
ZMO Adana Şubesi Başkanı
Pamuğun
tarihçesi ve çöküşü
İnsanlar tarafından tarımının yapılma tarihi çok eski dönemlere
rastlayan pamuk, lifi işlenen ilk bitkidir. Pamuğun eski dünyadaki
beşiği Hindistan da pamuk tarımının en az 5000 yıl önce yapıldığı,
kumaş dokumasında kullanılmasının da M.Ö. 3000 yılına rastladığı
arkeolojik kazılarda belirlenmiştir. Manejo-Daro da yapılan kazılarda
gümüş vazolar içinde pamuktan dokunmuş harika kumaşlara rastlanmıştır.
Pamuk hakkındaki ilk literatür de M.Ö15. asıra aittir M.Ö.8. asırda
yazılan Manu Kanunlarında pamuktan söz edilmiş olup, en güvenilir
kaynaktır. Burada pamuğa "Karpasi" denilmiştir. Arapça'da
kutum İngilizce'de cotton, Fransızca'da coton, bizde ise pamuğa
kozada denilmektedir. Manu kanunlarına göre pamuk rahipler tarafından
tapınak bahçelerinde yetiştirilip , dini bir simge olarak pamuktan
yapılma kumaş alınlarına yapıştırılmıştır. Pamuğun Akdeniz sahillerinde
yetiştirilmesi ancak günümüzden 2200 yıl önce Pelepones yarımadasının
batısında ki küçük bir adada (Elis Adası) ,başlamış büyük bir
pamuk plantasyonu oluşturulmuş Akdeniz' in liman şehirlerinde
dokunan pamuklu kumaşlar değer olarak altınla aynı kabul edilmiştir.
Ekonomik,önemi
Bitkisel bir tekstil hammaddesi olan pamuk değişik kullanım alanlarıyla
ülkemiz ve dünya tarım, sanayi ve ticaretinde önemli bir konuma
sahiptir. Dünya nüfusunun hızla artması, öte yandan sanayileşen
ve kalkınan toplumlarda hayat seviyesinin yükselmesi pamuk tüketim
ve gereksinimi arttırmıştır.Pamuğun bütünü yediveren koruk gibi,
yada bir koyun gibi her şeyin den yararlanılabiliyor. Pamuk tohumundan
küspe, pamuğundan elyafından iplik. Pamuğun çırçırından, posasından
yakacak olarak her kısmı kullanılabilir.
Pamuk lifi kullanımı son verilere göre, tüm kullanılan lifler
içerisinde %49luk bir paya sahip olup, tüketilen tekstil bitkileri
içerisin de son 10 yıl içerisinde en yüksek olan liftir. Geçtiğimiz
30 yıl içerisinde toplam dünya pamuk tüketimi %50nin üzerinde
artarak, yaklaşık 19 milyon tona ulaşmıştır. Kimyasal lifler hala
tüketilen lifler içerisinde daha yüksek bir paya sahip olmalarına
rağmen, insanların doğal maddelere olan tutkularının artması ve
kimyasal liflere doğal liflerdeki bir çok özelliğin kazandırılamaması
sebebiyle pamuk, cazibesini artan bir şekilde muhafaza etmektedir.
Tüm Ege Bölgesi pamuk ekim alanlarında delinte pamuk tohumluğunun
kullanılması havlı tohuma nazaran miktarı yarıya düşürdüğü için
yaklaşık 5000 ton/yıl civarındaki pamuk çekirdeğinin yağlık çiğit
olarak değerlendirilerek ekonomiye kazandırılması sağlanmaktadır.
Pamuğun yan ürünü olan pamuk çekirdeğinin işlenerek değerlendirilmesi
amacıyla 1955/56 iş yılında kurulan pamukyağı kombinası; margarin,
deterjan, sabun, gliserin ve yağ asitleri ile ham yağ ünitelerinden
oluşan dev bir tesistir.
1Kg Kütlü Pamuktan 600 gr çiğit, 180 gr ham yağ, 570 gr küspe,
100 gr lineer, 100 gr çiğit kabuğu, 360 gr lif pamuk elde edilir.
Ayrıca pamuktan; iplik, dokuma, basma, ev tekstili ve konfeksiyon
elde edilmektedir.
Ülkemizin Akdeniz, Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde 2.375.000
ton Kütlü Pamuk Üretilmektedir. Üretilen bu Kütlü Pamuğun işlenmesi
neticesinde 900.000 ton Preseli Pamuk, 1.377.000 ton Çiğit elde
edilmektedir. Bu Çiğitten 247.000 ton Ham Yağ elde edilmektedir.
Ayrıca 785.000 ton Çiğit Küspesi ile 137.000 ton Limter ve 137.000
ton Çiğit kabuğu elde edilmektedir. Bu şunu göstermektedir ki
Pamuk tekstil hammaddesi olmaktan öte aynı zamanda çok önemli
bir yağ bitkisi olup, Ülkemizin bitkisel yağ açığının büyük bir
kısmını karşılamaktadır. Kütlü Pamuk bitkisel yağ elde etmek üzere
üretilen bitkiler arasında 1.sırayı almaktadır. Hayvancılık sektörünün,
yem sanayiinin hammaddesinin tamamını karşılamaktadır.
Dünyada 76 Ülkede pamuk tarımı yapılmaktadır. Ülkemizde Dünya
Pamuk Ekim alanlarında 7.sırada, üretim yönünden 6.sırada bulunmasına
rağmen dekara Lif verimi yönünden Dünya ortalamasının çok üzerinde
olup, İsrail, Avusturalya ve Suriye'den sonra 4. sırada yer almaktadır.
Dünya Ülkeleri ve Ülkemiz açısından en önemli Lif veren bitkilerden
biri olan Pamuk, Lifi ile Tekstil Sanayiinin, Tohumunda içerdiği
Yağ ve Protein ile Yağ ve Yem Sanayiinin önemli ham maddesini
oluşturmaktadır.
Ülkemiz tarımının gözbebeği ve kalbi Çukurova Bölgesidir. Çukurova
Bölgesindeki üreticilerin gözbebeği de pamuktur. Yanlış tarım
politikaları sonucunda pamuk gözbebeği olmaktan çıkmış maalesef
gözyaşı haline gelmiştir “ Ülkemizin ' beyaz altın ' olarak bilinen
Çukurova Bölgesi artık bu özelliğini kaybetmiştir. Bölgenin esas
ve ana ürünün olan kütlü pamuk yetiştiriciliğindeki sübvansiyonlar
ve desteklemeler de her geçen yıl azalmaktadır ve hatta ortadan
kaldırılmak istenmektedir. Yanlış tarım politikaları,üretim maliyetlerindeki
girdi fiyatlarının aşırı yükselmesi, bölgeler arası farklı ve
yanlış politikalar oluşturulması Çukurova'daki kütlü pamuk üretimini
bitirme noktasına getirmiştir”.
Ülkemizde yetişen pamuğun son yıllarda tekstil sanayiinin ihtiyacını
karşılayamaz hale gelmesinin sebebi; dünya piyasalarında pamuk
fiyatının düşük olması , üretim maliyetlerinin yüksek rkiye de
verilen teşvik primlerinin yetersiz olmasıdır. Bu nedenle pamuktan
büyük kaçışlar yaşanmıştır.
olması, işçi problemi ve Türkiye de verilen teşvik primlerinin yetersiz
olmasıdır. Bu nedenle pamuktan büyük kaçışlar yaşanmıştır.
1970-80'li yıllarda ilimiz ekim alanı 300.000 hektar civarında iken
son yıllarda 40 ila 50.000 hektara düşmesi bunun açık göstergesidir.
IMF politikaları sonucunda tüm tarım ürünlerinde olduğu gibi
özellikle pamuk ürününde olduğu gibi üretim alanları azalmaya
başlamış, pamukta Türkiye dışa bağımlı hale gelmiştir. AB ve ABD'nin
biriken stoklarını eritmek için Türkiye açık pazar haline getirilmiştir.
Tekstil ve konfeksiyon sanayiinin ana hammaddesi olarak pamuk
ülke ve bölge açısından çok önemli bir yere sahip tir. Ülke ihracatının
yaklaşık % 40'ını ( 12 milyar dolar civarında ) tekstil ve konfeksiyon
sanayisi oluşturmaktadır. Tekstil ve konfeksiyon sanayinin hammaddesi
olan pamuk üretimi ise tüm tarımsal faaliyetler içerisinde en
fazla darbe yiyen bir ürün konumunda bulunmaktadır.
Dünya ülkelerinde 1Kg kütlü pamuğa örneğin; Yunanistan da 52.4cent/kg,
İspanyada 67cent/kg olarak teşvik primi verilmesi ülkemizde pamuğa
sadece 2001 yılı rakamı ile 4 cente karşılık gelen teşvik primi
pamuk üreticilerini mağdur etmiştir. Bundan dolayıdır ki pamuk
üretimi son yıllarda büyük bir düşüşe uğramıştır.
Dolayısı ile hem tekstilcimizin dünya piyasasında rekabet etmesi
hem de üreticimizin üretimini sürdürebilmesi ve ekim alanını arttırması
için, diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi pamuğa teşvik primi
verilmelidir. Bu teşvik priminin ise miktarı en az 20cent/kg olup
yine diğer ülkelerde olduğu gibi peşin ve nakden ödenmesi gerekmektedir.
Pamuk ta ortalama %20 oranında bulunan çiğit yağı ile bitkisel
yağ, linteri ile de selüloz sanayinin hammaddesini teşkil etmekte,
kalan aminoasitlerce zengin küspesi ise hayvan beslenmesine katkıda
bulunmaktadır. Pamuk bitkisi dünyada soya fasulyesinden sonra
ikinci önemli bitkisel yağ kaynağıdır. Dünya pamuk yağı üretimi
3,8-4,3 milyon ton arasında değişirken ülkemizde 130-150 bin ton
arasında olup bitkisel yağ ihtiyacımızın %25 'ini karşılamakta
olup ülke ham yağ ihtiyacımızı diğer ürünlerden elde edilen yağ
ile birlikte tam karşılamamaktadır. Böylece her yıl 600 milyon
dolar döviz ödeyerek ham yağ ithal
etmekteyiz. Ülkemizde üretilen tüm yağlık bitkilerin üretimini
teşviklemeli ve desteklemeliyiz. Bu ürünlerin içerisinde önemli
bir yere sahip olan pamuk teşvik pirimi ile desteklenmez ise pamuğu
bundan böyle sadece eski Türk filmlerinde görebileceğiz.
BU HABERLE İLGİLİ DİĞER GELİşMELER
|
SEKTÖREL
>>
Buğdayın
yolculuğu ve form gıda
>> Süne
zararlısı
>> Pamuğun tarihçesi ve çöküşü
>>
Seralarda domates
yetiştiriciliği
>>
Erik yetiştiriciliği
>>
Türk Tütüncü'lüğünün
dünü, bugünü
>>
Çukurova'da
Alara Entegre Meyve Üretim Projesi
>>
Makarna
sanayi
>>
Süt ineklerinin
kuru dönemde beslenmesi
ANA
SAYFAYA DÖN
|